1 Ağustos 2017 Salı

Buğulu bir şafak vaktinde düştük yola çakalların uluması şimdi uzaklarda, dilimizde ise umut türküleri. İşimiz, emeğimiz, ekmeğimiz ve çocuklarımızın gelecekleri için her türlü saldırıya yalana karşı hep beraber, hep beraber diyebilmek için çıkınımızda umut ile yürüyoruz yarınlara.   

Sendika nedir? Neden sendikalı olmalıyız?

NEDEN ÖRGÜTLENMEK GEREKİR?  

Türkiye`nin çeşitli bölgelerinde, çeşitli semtlerindeki işyerlerinde çalışıyoruz.

Belki farklı görüşlere inanıyor, farklı siyasi partileri destekliyoruz.

Ancak hepimizin ortak bir noktası var:

Yaşamak için çalışmak ve emek-gücümüzü satmak zorundayız.

İster fabrikalarda ya da bürolarda, ister devlet işletmelerinde, ister özel şirketlerde, isterse belediyelerde, kooperatiflerde olsun, hayatımızı yalnızca ücretle kazanıyoruz.

Dertlerimiz aynı, sorunlarımız ortak

İş garantisi istiyoruz!

Çünkü bizim için işsizlik açlık demektir.

Ücret zammı istiyoruz!

Çünkü patronlar, her gün her şeye zam yaparak, zaten düşük olan ücretlerimizi sürekli eritiyorlar.

Çalışma koşullarının iyileştirilmesini istiyoruz!

Çünkü her yıl binlercemiz iş kazalarında ölüyor. Gürültü, zehirli gazlar, sakatlanmak ve ölmek tehlikesi olmadan çalışmak bizim en doğal hakkımızdır.

Çalışma sürelerinin kısaltılmasını istiyoruz!

Çünkü kendimize ve ailemize daha fazla zaman ayırmak, okumak, gezmek, eğlenmek bizim de hakkımız. Biz, sürekli üretim içinde olan bir makine değil, insanız.

Sosyal haklar istiyoruz!

Çünkü yıllarca ödediğimiz primlerin ve vergilerin karşılığını almak, bizim en doğal hakkımızdır. Vergi ve primlerimizin patronlara ucuz kredi olmasını değil; ucuz konut, hastane, bakımevi ve okul olarak bize dönmesini istiyoruz.

Kısacası Biz,

Bütün zenginlikleri ve değerleri üretenler olarak, bu değerlerden, refah ve gelişmeden hakkımız olan payı istiyoruz

Peki alabiliyor muyuz?

Hayır!

Anayasa ve yasalardaki haklarımızı, toplu sözleşme haklarımızı kullanabiliyor muyuz?

Hayır!

Peki Ama Neden?

Çünkü önemli yanlışlar yapıyoruz

Peki yanlışlarımız neler?

Yasaların bizi koruyacağını sanıyoruz. Yasalar yeterli değil.

Ayrıca, patronlar tarafından kolayca çiğneniyor.

Sorunlarımızın çözümünü `bizi düşündüğünü` söyleyen patronlardan, `sendika da olsa daha fazla veremem` diyen işverenlerden bekliyoruz.

Ya da tek başımıza hak aramaya kalkıyoruz.

Aynı koşullarda yaşıyor, birlikte üretiyoruz.

Ama haklarımızı tek başımıza elde etmeye çalışıyoruz.

Başaramıyoruz.

Neden?

Çünkü Örgütlü Değiliz

Patronların dernekleri, sendikaları, birlikleri ve siyasi partileri var.

Patronların, bizim kafamızı karıştıran, gerçekleri bizden gizleyen gazeteleri, radyoları ve televizyonları var.

Patronlar, hem ekonomiye hem de siyasete egemen.

Patronlar güçlü

Çünkü Onlar Örgütlü

Bütün zenginlikleri biz üretiyor, Biz Yaratıyoruz.

Ama payımızı alamıyoruz.

Haklarımızı almak ve geliştirmek için güçlü olmamız gerek.

Patronlar karşısında güçlü olmanın yolu, en az onlar kadar örgütlü olmaktan geçer.

ÖRGÜTLENMEK, ortak çıkarlar temelinde, ortak hedefler için birleşmek demektir.

Yüzlerce, binlerce işçi YENİLMEZ BİR GÜÇTÜR.

SENDİKA NEDİR? 
İşçilerin, çalışma yaşamına ilişkin sorunlarını çözmek, ortak çıkarlarını ve haklarını korumak, geliştirmek için kurdukları örgütlere sendika denir.

Sendika, diline, dinine, rengine, siyasi görüşüne bakmaksızın bütün işçileri kapsayan bir kitle örgütüdür.

Sendika, çalışanların ortak hak ve çıkarlar uğruna birliğinin ifadesidir.

Sendika, işçilerin ekonomik ve demokratik örgütlerdir.

Sendika, sadece işçilerin örgütü olduğu için bir sınıf örgütüdür.

Sendika, devlete, siyasi iktidara, partilere karşı bağımsız bir örgüttür.

Daha genel biçimde ifade edersek ;

Sendika, işçinin birliğini etkin bir güce dönüştüren mekanizmalardır.

NEDEN SENDİKALI OLMALIYIZ?

Çalışma sürelerinin kölelikten farklı olması için sendikalı olmalısın.

Sosyal haklara sahip olmak istiyorsan sendikalı olmaktan başka yol yok…. İşverenler sosyal hakları ancak kendileri ile özel işbirliği yapan yada kendilerine yaltakçılık yapan, yalvaran işçilere verirler. Onurlu bir işçinin ise buna ihtiyacı yoktur. Onurlu bir işçi çalışma arkadaşları ile birlik olur, hakkı olanı ister ve kazanmasını bilir.

Sendikalı değilsen sosyal güvenlik hakların yok demektir:

Eşit işe eşit ücret ve insanca yaşanacak bir ücret almak sendikalı olmakla gerçekleşir... İşçilerin sendikalı olmadığı iş yerlerinde ücret artışlarının ne zaman yapılacağı, ne oranda yapılacağı da belli değildir. Oysa işçiler sendikalı ise, herkesin ücreti sözleşme ile belirlenir. Eşit iş yapan herkes eşit ücret alır. Kimseye farklı muamele yapılmaz, yapılamaz.

İşçi sendikasız ise, herhangi bir şekilde iş bırakarak hak aramak isterse, işveren onu işten atabilir. Hem de beş kuruş tazminat vermeden. Bu nedenle hak aramanın en iyi ve güvenilir yollarından biri sendikalı olmaktır.

Sendikalı olmak işçiler için bir koruma kalkanına sahip olmak demektir. İşçiler ne kadar sıkı bir birlik kurmuşlarsa, bu kalkanın zırhı o kadar sağlam demektir.

Sendikalı olmak iş yerinde çeşitli konularda söz sahibi olmak demektir... Sendikalı olmaları sayesinde işçiler iş yerinde ezik, başları önde olmak yerine, işleri hakkında söyleyecek sözleri olan, iş yerinde olup bitene müdahale edebilen saygın birer işçi olurlar.