7 Eylül 2017 Perşembe

Çatalağzı sokaklarında basın açıklamamıza davet sesleri

İmza Gazetesi Eylemimize Çağrı Yaptı



Zonguldak’ın Kilimli ilçesine bağlı Çatalağzı beldesinde bulunan Eren Enerji de yaşanan hukuksuzluklar ve işten çıkarmalar nedeniyle 8 Eylül Cuma günü işten atılan işçiler seslerini duyurmak için santral önünde basın açıklamasında bulunacaklar.Konuyla ilgili olarak Enerji-Sen’den yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi; “Eren Enerji hukuksuzluklarına devam ediyor. Yaşanılan haksızlıklar karşısında susmayan enerji işçilerini Eren şirketi işten atarak cezalandırıyor. 13 Enerji işçisi anayasal hakkını kullanıp sendikaya üye oldukları için işten atıldılar. Eren Enerjiye teslim olmayacağız 8 Eylül Cuma Saat 16:15’de Adalet talebimizi yükseltmek için Disk ailesi ve atılan işçiler aileleri ile birlikte şirket kapısı önünde olacağız. Tüm emek dostlarını işe geri dönüş mücadelemizi büyütmeye, sesimize ses katmaya çağırıyoruz.”


6 Eylül 2017 Çarşamba

Eren İşçileri Adalet İstiyor

Eren Enerji hukuksuzluklarına devam ediyor. Yaşanılan haksızlıklar karşısında susmayan enerji işçilerini Eren şirketi işten atarak cezalandırıyor. 13 Enerji işçisi anayasal hakkını kullanıp sendikaya üye oldukları için işten atıldılar. Eren Enerjiye teslim olmayacağız 8 Eylül
Cuma Saat 16:15'de Adalet talebimizi yükseltmek için Disk ailesi ve atılan işçiler aileleri ile  birlikte şirket kapısı önünde olacağız. Tüm emek dostlarını işe geri dönüş mücadelemizi büyütmeye, sesimize ses katmaya çağırıyoruz. İnadına Sendika İnadına Disk.                                    


5 Eylül 2017 Salı

Turgut GÜVEN Yine Bizim İçin Yazdı




Bayram öncesi Eren Enerjinin patronu 20 işçinin işine son verdi. Hani bir anlayış vardır, bayramlar barış, hoşgörü, alçak gönüllük falan diyerek önemi anlatılır ya, tüm bunları yok sayarak.
Yirmi işçi bayrama işten çıkarılmış olarak girerken Eren Enerjinin diğer çalışanları ise acaba bugün sıra bende mi diye endişeli.
İşten çıkarılıp bayramı bile zehir edilen işçiler doğal olarak evlerine boynu bükük döndüler. Bu halleri yüz kızartıcı bir suçtan işten çıkarılmanın ağırlığından değil, üretirken örgütlenmenin onurundandı.
Suçları büyüktü Eren patronuna göre! Örgütlenip sendikalaşmak ne demekti! Üstelikte patron karşısında eğilmez, bükülmez bir sendikada örgütlenmek işçilerin ikinci büyük suçlarıydı. Sendika dediğin sapsarı olacak, patron ne verirse alacak, ne derse onu yapacak üstelik tepki gösteren işçiyi de yatıştıracak söylenene, verilene razı edecekti.
Gerçekten de büyüktü suçları! Önce bu işçiler yürekliydi, korkmamışlar sınıf çıkarlarının için bir araya gelip örgütlenmekten geçtiğini düşünmüşlerdi. Düşünceleri, onları sınıflarının diğer insanlarını da örgütlemeye yönlendirmişti.
İşçiler korkmuyor, üstelikte düşünüyorsa patron için tehlike demekti.
Suçları büyüktü, hem de çok! Anayasadan kaynaklanan örgütlenme sendika haklarını kullanıyorlardı. Suçları buydu. Eren patronu ise işçilerin bu anayasal haklarını kullanmalarına müsaade etmiyor tüm ülkenin gözü önünde resmen çiğniyor, yok sayıyordu. Üstelikte bir bayram öncesi emeğin başkentinde ve şehrin protokolünün bayramlaştığı saatlerde.
Yirmi işçinin işine son verdiler bayram öncesinde.
Üstelik bu iş Afrika’da değil, “Emeğin Başkenti Zonguldak’ta” yaşandı.
Yirmi işçi işten çıkarıldıklarına üzülürken, diğerleri sıra bize de gelir mi diye düşünürken, Emeğin Başkentinde Bayram kutlanıyordu. Şehrin protokolü Vali başkanlığında dün, yerden yere vurduklarıyla yalan yere kafa tokuşturup, sarmaş dolaş oluyordu sahte gülücükler saçarak.
Protokolün Bayramlaşmasında hiç bir yetkili Bayram öncesi işten çıkarılan yirmi işçiyi düşünmedi, hiç biri bir tek söz bile etmedi. Oysa yirmi işçi evine, çocuklarına bayram hediyesi ile gidemedi. Bu durum şehrin protokolünün hiç umurunda bile olmadı. Onların tuzu kuruydu çünkü.
Protokolü görüntüleyen haber yapan basın mı? Objektiflerini işten çıkarılan yirmi işçiye çeviremedi yine, haber yapamadı sayfalarında.
İşçilerin tankı, topu, özel kuvvetleri yok. Ancak ekmeği ve geleceği için ortaya koyacakları yürekleri ve akılları var. Bu yürek ve akıl tabi ki onu ekmeğine sahip çıkmaya bunun içinde eyleme götürecek.
Anayasal hakkını kullanırken işten çıkarılan işçilerin karşısına devletin kolluk güçleri çıkarılacak . Eren patronuna işçilerin anayasal haklarını çiğnerken “bu anayasal suçtur diyemeyen” Vali ve Emniyet Müdürünün emriyle.
Ülkede tüyü bitmemiş yetimin hakkı için iktidar olduğunu söyleyenler, hatta “kimsesizlerin kimsesiyiz” maskesi ile dolaşanlar varken üstelik.
Emeğin Başkentine, bu şehrin protokolüne bu ayıp yeter. Gelecek günlerde Eren patronuna kimlerin boyun bükeceğini yaşayıp göreceğiz.
Kurban Bayramıydı değil mi geçen. Eren patronu yirmi işçiyi kurban etti. Dağıtılan etler şehrin protokolüne sus payı olarak gitmiş olmalı ki yetkililer suskun.
******
Şehrimizde Bayram öncesinde bir başka emek mücadelesi ise “TOKİ inşaatında maaş alamayan işçiler önce çatıya sonra kule vince çıkarak eylem yaptılar. Eylemci işçiler akşam saatlerinde işverenle anlaşmaya vardılar” diyerek basına düştü.
Haberin devamında ise“Polisin tüm ikna çabalarına rağmen hayatlarını tehlikeye atarak kule vincin tepesinde patronlarından gelecek haberi bekleyen işçiler akşam saatlerinde yapılan görüşme sonunda maaşlarının ödeneceği sözünü alınca vinçten indiler” deniyordu.
Önce ekmeğine sahip çıkan bu işçileri kutlarım.
Sonrası daha ilginç! Olay sonrası TOKİ İnşaatı üstlenen Çakır İnşaat yazılı açıklamada bulunuyor ve şirket başarılarından bahsettikten ve güvenilir bir firma olduklarından dem vurduktan sonra özetle, “TOKİ Zonguldak şantiyesinde yaşanan olaylar tamamen taşeron firma ile çalışan elemanları arasında vuku bulmuştur. Şantiyemizde çalışan tüm taşeron firmaların hak ve alacakları düzenli olarak, eksiksiz bir şekilde, zamanında yapılmaktadır. Ancak haberlere de konu olduğu üzere söz konusu olay taşeron firma ile kendi elemanları arasında meydana gelmiştir. Taşeron firma tarafından çalışanlarına ödeme yapılıp yapılmadığına dair bir bilgimiz yoktur” diyor.
Düşünün inşaatta çalışan işçiler Bayrama beş parasız girecek, işçilerin sırtından milyonlar vuran taşeron bilmem hangi sahilde tatilde olacak. Yok böyle yağma. Olay Çakır İnşaat firmasının açıkladığı gibi basit de değil.
İşçilerin maaşlarının verilmemesiyle Çakır İnşaat bal gibi suçludur. Bu açıklama ile yaşananlar geçiştirilemez.
Şucludur çünkü bünyenizde çalıştırdığınız, iş verdiğiniz taşeron’den siz sorumlusunuz. Taşeron hak edişlerini işçilerin maaş alacaklarını kesip işçilerin hesaplarına yatırdıktan sonra kalan miktarı taşerona ödersiniz olur biter.
Bunu yapmadığınız da üstlendiğiniz TOKİ de ki işçi eyleminden de siz sorumlusunuz. Doğru çözüm budur ve yapılması, yazıldığı kadar da basittir. Masala karnımız tok. İşçinin hak ettiği maaşı adam gibi öderseniz işçiler durduk yere vince çıkmaz


TURGUT GÜVEN

Ergün PEMBE işçilerin yanında


Eski milli futbolcu ve Zonguldak halkının yetiştirdiği güzel insan Ergün PEMBE Eren Enerjide işten atılan işçi arkadaşlarımız ile dayanışma gösterdi ve atılan işçilerin yayında olduğunu söyledi. Bu mücadele dayanışma ile büyüyecek, bu mücadele emek ile kazanılacak.