29 Eylül 2017 Cuma

Üniversitelilerden Mücadelemize Destek

Eren Enerji işçileri: “Atılan işçiler iş başı yapmadan iş barışı sağlanamaz”

DİSK/Enerji-Sen üyesi oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan Eren Enerji işçileri direnişlerinin har hafta olduğu gibi direnişlerinin 5’inci haftasında da bugün (29 Eylül) Eren Enerji önündeydi


DİSK/Enerji-Sen üyesi oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan Eren Enerji işçileri her hafta Cuma günü yaptıkları Eren Enerji önündeki eylemlerini, direnişin 5’inci haftasında da gerçekleştirdi. İşçilerin Eren Enerji önünde yaptığı basın açıklamasına Kilimli Halkevi, Öğrenci Kolektifleri, KESK, ÖDP, SGDF, Çatalağzı Çevre Koruma Derneği (ÇAÇEV) ve DSP Genel Başkanı Önder Aksakal da katıldı. Eylemde “İşimizi geri istiyoruz” ve “Sendika haktır engellenemez” sloganları atıldı.
Öğrenci Kolektifleri adına konuşan Begüm Kutluakdoğan, “Eren patronu çocuklarının geleceği için çalışırken onlara iyi bir gelecek bırakacakken anayasal haklarını kullanan Eren işçilerini kapıya koydu. Biz üniversiteliler olarak bu haksızlığın karşısında direnen işçilerin yanındayız” dedi.
ÇAÇEV Başkanı Aydemir Akbaş ise “Burayı bir termik santral cehennemine çevirdiler, zehir soluyoruz. Bu da yetmemiş gibi işçilerimizi de işten atıyorlar, ayrıca yeni termik projeleri yapıyorlar. Buradaki bu sorunun tek muhatabı biz olmamalıyız, siyasi partilerimizi göreve çağırıyorum, çevresine ve atılan işçilere sahip çıksınlar” dedi. Konuşmasının ardından Akbaş, Çatalağzı beldesinde yapılması planlanan 5’inci termik santrale karşı “Termik istemiyoruz” diyerek bir imza kampanyası başlattıklarını duyurdu.
Enerji-Sen Genel Sekreteri Süleyman Keskin ise yaptığı konuşmada “Basında çıkan haberlerde Eren’de iş barışı sağlanacak gibi laflar dolanıyor. İşçiler iş başı yapmadan, içerideki arkadaşlarımızın üzerindeki baskılara son verilmeden ve işçi ve sendika temsilcileri ile şirket bir araya gelmeden iş barışı sağlanamaz”dedi ve ÇAÇEV’in termik santrale karşı yürüttüğü kampanyayı Eren Enerji’den atılan işçilerle birlikte yürüteceklerini söyledi.
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal da atılan işçilerin yanında olduğunun altını çizdi.

28 Eylül 2017 Perşembe

BU DAVET BİZİM

Kapansın el kapıları bir daha açılmasınYok edin insanın İnsana Kulluğunu BU DAVET BİZİM.


Eren İşçisine Öğütler! (Turgut GÜVEN)

 Her Perşembe bize köşesini bize açan Turgut GÜVEN yine bizim için yazdı. Teşekkürler Turgut GÜVEN. Sizin ile daha güçlüyüz bilesin istedik. Siz yazdıkça bize direnme gücü veriyorsunuz bilesin istedik. Sizin kaleminiz yazdıkça da biz kazanacağız. 


 EREN İŞÇİSİNE ÖĞÜTLER!

Perşembe günü bilgisayarın başına oturup yazmaya başlamadan önce nedense Eren Enerjide işten çıkarılan işçiler aklıma geliyor. Parmaklarım klavyeye uzandığında aklımda belki benden kendileriyle ilgili bir şeyler karalamamı bekliyorlar düşüncesi oluşur. Köşemi açıp kendileri ile ilgili bir şeyler bulamadıklarında hayal kırıklığı yaşayacaklarını düşünürüm. O nedenle Cuma günleri sayfam Eren işçilerinin yaşam hikayelerine ayrılmıştır.
Eren Enerjide işten çıkarılan işçilerin yanlarında içlerinde oluyorum.Çünkü ben kendimi o sınıfın insanı olarak görüyorum. Cuma günü 16.15 de Eren Enerjiye ait termik santral önünde yapacakları basın açıklamasında yine orada olacağım.
Eren işçileri sendikal örgütlenme haklarını kullanırken işten çıkarıldılar. Tüm işçilerin kafasında daha iyi yaşam koşullarına ulaşma düşüncesi vardır. Çocuklarının kendilerinden çok daha iyi şartlarda yaşamalarını, daha temiz bir çevrede, daha iyi bir eğitim ve sağlık koşullarından faydalansın isterler.
İşte bu şartları yakalamak için sınıfının insanları ile birlikte örgütlenir güç biriği yaparlar. Güvenecekleri, sırtlarını dayayacakları tek kişi yine kendisi gibi üreten işçi arkadaşıdır. Bunun için sendika kurarlar patron karşısına çıkıp emeğinin karşılığını almak için mücadele ederler.
Bu Anayasal hak Eren işçilerine çok görüldü ve bu hakkı kullandıkları için işten çıkarıldılar.
İşçiler üreterek en güzel değerleri yaratırlar. Birlikte, güç birliği yaptıklarında aşamayacakları engel yoktur. Kurdukları sendikalarının izleyecekleri politikayı belirleme ve yönlendirme hakları vardır. Sendikalarının yanında olmak ve denetleme yapma görevleri vardır. Toplu sözleşme masasında greve çıkma hazırlığındaki işçisini son dakikada satan sapsarı bir sendikadan, ülkenin hatta dünyanın en büyük eylemini yapan sendika yaratmak mümkündür. Genel Maden İş Sendikasının (GMİS) tarihine baktığınızda bu yazdığımı görürsünüz.
Eren işçilerinin örgütlenmeye çalıştığı DİSK’e bağlı Enerji-Sen sınıf mücadelesini bilen, özellikle özel sektörde yaptığı örgütlenmelerle bunu ispatlamış bir sendikadır. Sendikanız hakkında, terör örgütleriyle ilişkisi var gibi söylemler bu örgütlenmeyi kırmak için uydurulmuş belgesiz bilgisiz yalanlardır. Sendikanıza bu tip yakıştırmaları yapanların terör örgütleriyle organik bağlarını görmek için medya arşivlerini karıştırmanız yeterlidir.
CHP il Başkanı Ahmet Altun‘un “ işçiler sendikal örgütlenmeden değil, işverene küfür ettikleri için işten çıkarıldılar” söylemi hiç araştırılmadan bir yalana dayanılarak, aklı başında, işi bilen bir politikacının yapacağı açıklama değildir. Dikkate alınmasına da gerek yoktur.
MHP İl Başkanı Hamdi Ayan ise davet beklemektedir. Açıklamalarını okuduğumda hiç şaşırmadım bu tip politikacılar gönlü olmadığında sarılacakları tek dayanak palavralarıdır. Hamdi Ayan ve MHP’li politikacılar hiç bir zaman hak arayan işçilerin yanında olmamışlardır.Tarih böyle bir olaya tanık değildir. Onlar haksızlığa uğramış işçileri değil, Eren Patronu daha çok severler.
BİR YANLIŞI BİRLİKTE DÜZELTELİM.!
Eren işçilerinin mücadelesini günlerdir izliyorum. Basın açıklamalarını, dağıttıkları bildirileri, astıkları afişleri, hatta attıkları sloganları takip ediyorum. Onlarla sohbet ediyorum dikkatimi çeken ve okuduğumda, duyduğumda beni rahatsız eden bir cümle var. Oda şu; İŞTEN ATILMAK.
İşten atılmak çalışırken bir suç işlemeyi gerektirir. Çalışma yasasında işçilerin hangi suçları işlediğinde işten atılacağı maddeler halinde yazılıdır. Örneğin, çalışırken iş yerine zarar vermek gibi büyük bir suç işlerseniz, patron sizi işten atar.
Sendikal örgütlenme işçilerin anayasal hakkıdır. Bu hakkı kullanmak suç değildir. Bu hakkı kullandığı için işten çıkarılan işçiler suçlu görülemez. Eğer suçlu aranıyorsa bu Anayasal bir hakkın kullanılmasını engelleyen Eren Enerjinin patronu Emir Eren‘dir. Bir başka suçlu ise bu haksızlığı görmek istemeyen ve engel olmayan siyasi iktidardır.
Ben yazarken, sohbet ederken “işten atılanlar” gibi bir ifade hiç kullanmadım. Siz Eren İşçileri suçlu değilsiniz, anayasal hakkınızı kullanmak istediğiniz için haksız bir şekilde işten çıkarıldınız.
O halde “işten atıldılar” söylemini “işten çıkarıldılar” olarak değişelim.
DİRENMEK ZORUNDASINIZ!
Basın açıklamalarında ve eylemlerinizde sayısal azlığınız asla moralinizi bozmasın. İnanın çok uzaklarda bile sizin başarmanız için yüreği çarpan insanlar var. Hiç bir eylem, hak aramaya destek bir anda üst seviyelere ulaşmaz. Üç,beş,on yürekli ve kararlı insanla başlar, eylem inatla sürdürüldükçe destek bir bir artarak doruşa ulaşır.
Bu nedenle sayılarınızın azlığı sizi hak aramaktan vazgeçirmesin. Sizlere destek kararlığınız sürdükçe, vazgeçmeden, inatla, haklılığınızı her ortamda haykırdıkca artacaktır.
Emek ve ekmek mücedelesi işçinin okuludur. Yaşam şartlarını, hak aramayı sınıfının her bireyine en güzel şekilde öğretir.
Her koşulda inatla direnmek ve mücedele etmek zorundasınız. Eylem şekillerini arttırdıkca, her mekanı kullandığınızda toplumun dikkatini çekecek ve sayılarınız artacaktır.
Direnmelisiniz! Siz eylem yaparken katılmayarak, yanınızdan boynu bükük geçmek zorunda kalan, hatta selam verme cesareti bile gösteremeyen, işten çıkartırlar diye korkan işçi arkadaşlarınız için direnmelisiniz.
Direnmelisiniz; evde anne, babanız eşiniz ve çocuğunuzun geleceği için direnmelisiniz.
Direnmelisiniz, sınıfınızın diğer bireyleri için direnmelisiniz.
Direnmelisiniz, bu şehir ve ülke için direnmelisiniz.
İşçi sınıfı tarihinin hiç bir sayfasında “işçiler eylem yapmadan, çaba sarf etmeden haklarını aldılar” diye yazmaz.
İşçi sınıfı tarihinin hiç bir sayfasında “patron işçilerin hakkını verdi” diye de yazmaz.
İşçi sınıfı tarihinin bir çok sayfasında “işçiler direnerek haklarını söke söke aldılar” diye yüzlerce binlerce kez yazar.
Zaten “YAŞAMAK DİRENMEK” değil midir?

27 Eylül 2017 Çarşamba

Kavga Bitmedi Daha Yeni Başlıyor...

Eren enerjide işten atılan işçiler yaşadıkları sorunları ve neden işten atıldıklarını halkı ve kurumları gezerek anlatıyor Cuma günleri yapılan basın açıklamasına ve yürütülen imza kampanyasına destek istiyor.


Eren enerjide haksız bir şekilde işten atılan Disk üyesi işçiler halk ile buluşuyor. Kahvehane, pazar ve esnaf ziyareti yapan işçiler yaşadıkları süreci anlatıyor. Eren enerjinin kamuoyunu yanıltmak için yalan haber yaptırdıklarını eren işçilerine müjde diye çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını iş barışı denen meselenin atılan işçiler tekrar iş başı yapmadan, sendika seçme özgürlüğü tanınmadan ve çalışan işçi arkadaşlarımın üzerinde ki baskılar son bulmadan sağlanamayacağını anlatan işçiler Zonguldak halkını desteğe çağırıyor.


Yapılan sohbetlerde işçiler her Cuma günü saat 16:15 de Eren enerji kapısında basın açıklaması yaptıklarını ve atılan işçilerin tekrar iş başı yapmaları için bir imza kampanyası yürüttüklerini söyleyen işçilere halk ise haklı bir mücadele yürüttüklerini söyleyerek attıkları imzalar ile de destek veriyorlar. 

İşten atılan enerji işçilerinin son olarak yaşadıkları sorunu tüm halkımıza anlatacağız ulaşılmadık insan bırakmayacağız tüm halkın desteğini alıp bu mücadelede biz kazanacağız dediler.


Susma Gazetesi Direnişin 1. Ayını Haber Yaptı.


KESKİN; “BÜTÜN HUKUKSUZLUKLARINIZI BURADA DOSTA DÜŞMANA ANLATACAĞIZ”

Eren Enerji’de sendikal çalışma yapmalarından ötürü işlerinden atılan işçilerin 1.ay’ında DİSK’e Bağlı Enerji-Sen Genel Sekreteri Süleyman Keskin Eren Enerji önünde basın açıklaması yaptı.İşçilerin yeniden işe alınıncaya kadar her Cuma günü Saat 16.15’de basın açıklamasının devam edeceğini söyleyen Keskin, Eren yetkililerine çağrı yaparak; “Bütün hukuksuzluklarınızı burada dosta düşmana anlatacağız” dedi.
Yapılan Basın açıklamasına, CHP,Kilimli Halkevi,DİSK Genel-İş,KESK destek verdi.








DİSK’e Bağlı Enerji-Sen Genel Sekreteri Süleyman Keskin basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Bu gün Eren Enerji’de yürütmüş olduğumuz Eren Enerji’nin hukuksuzluğuna karşı sürdürmüş olduğumuz mücadelemiz için buradayız. Tam 1 aydır Eren Şirketinde bir hukuksuzluk yaşanmakta. Bu hukuksuzluk Mayıs ayı itibariyle burada kendini de göstermeye başlamıştı. İşçi arkadaşlarımızın sendika seçme hakkı uluslar arası yasalarla Türkiye Cumhuriyeti yasalarıyla güvence altına alınmış olmasına rağmen Eren Şirketi işçilerimizin temel haklarına saldırmayı  anayasal bir suç işleyip tehditle işçi arkadaşlarımızın üzerinde her gün türlü oyunlar oynadılar. Yaptıkları baskı ve tehditle arkadaşlarımızı sendikadan istifaya zorladılar. Sendikal mücadeleye öncülük eden 13 arkadaşımızı da kapının önüne koydular. Hiç bir gerekçe göstermeden “sizlerle çalışmıyorum” demişler. Şimdi soruyorum ” hangi kanuna hangi vicdana sığar”. Bütün işçi arkadaşlarımızın topraklarını aldınız 3 kuruşa çalıştırmaya başladınız. İşçiler haklarını talep etmeye başladığında da işçi arkadaşlarımızı kapının önüne koydunuz. Bunu asla ve asla kabul etmeyeceğimizi ilk başında da söyledik üzerinden 1 ay geçti bu günde söylüyoruz. Yaptığımız her basın açıklamasında da burayı bir kürsü haline getireceğimizi söylemiştik. “Bütün hukuksuzluklarınızı burada dosta düşmana anlatacağız” demiştik. Ben sözü fazla uzatmak istemiyorum. Başta bu mücadeleyi yürüten başta işçi arkadaşlarımız olmak üzere buraya gelen tüm dayanışmacı arkadaşlarımıza sözü vermek istiyorum. Onlar işçi arkadaşlarımızın yaşadıkları sorunları buradaki hukuksuzlukların ne olduklarını basın emekçilerimizle paylaşmak istiyoruz.

Bahattin ARI Yazısında Eren İşçilerine de Yer Verdi.


ANLATILAN SENİN HİKAYENDİR




“Anlatılan senin hikâyendir”
Eren Enerji’de örgütlenmek ve sendikalaşmak üzere çalışmalara başlayan işçilerden 13’ü işten atıldı.
DİSK’e Bağlı Enerji-Sen işin ilk gününden bu güne dayanışmayı örgütlemek ve sendikalaşma konusunda yasaların kendilerine verdiği haktan yararlanmak için mücadele ediyor.
İşçilerin işten atılmasının üzerinden 1 ay geçti.
Her Cuma Saat 16.15.de “Atılan İşçiler Geri Alınsın” mesajıyla basın açıklaması yapılıyor.
Daha çok dayanışmaya,daha çok desteğe ihtiyaçları var.
Marks Kapital’in Ön sözünde “Anlatılan Senin Hikayendir“diyor ve ekliyor. “Ama Eğer, Alman Okur,İngiliz sanayi ve tarım işçilerinin durumuna omuz silker, ya da iyimser bir biçimde Almanya’da işlerin bu kadar kötü olmadığı düşüncesiyle kendini avutursa, ona açıkça söyleyeyim ‘De te fabula narratur’ (Anlatılan senin hikayendir) diyor.
Eren İşçilerinin direnişi,Maden İşçilerinin,belediye işçilerinin,işsizlerin,yoksulların tüm çalışanların direnişidir.
Yani sizin