28 Eylül 2017 Perşembe

Eren İşçisine Öğütler! (Turgut GÜVEN)

 Her Perşembe bize köşesini bize açan Turgut GÜVEN yine bizim için yazdı. Teşekkürler Turgut GÜVEN. Sizin ile daha güçlüyüz bilesin istedik. Siz yazdıkça bize direnme gücü veriyorsunuz bilesin istedik. Sizin kaleminiz yazdıkça da biz kazanacağız. 


 EREN İŞÇİSİNE ÖĞÜTLER!

Perşembe günü bilgisayarın başına oturup yazmaya başlamadan önce nedense Eren Enerjide işten çıkarılan işçiler aklıma geliyor. Parmaklarım klavyeye uzandığında aklımda belki benden kendileriyle ilgili bir şeyler karalamamı bekliyorlar düşüncesi oluşur. Köşemi açıp kendileri ile ilgili bir şeyler bulamadıklarında hayal kırıklığı yaşayacaklarını düşünürüm. O nedenle Cuma günleri sayfam Eren işçilerinin yaşam hikayelerine ayrılmıştır.
Eren Enerjide işten çıkarılan işçilerin yanlarında içlerinde oluyorum.Çünkü ben kendimi o sınıfın insanı olarak görüyorum. Cuma günü 16.15 de Eren Enerjiye ait termik santral önünde yapacakları basın açıklamasında yine orada olacağım.
Eren işçileri sendikal örgütlenme haklarını kullanırken işten çıkarıldılar. Tüm işçilerin kafasında daha iyi yaşam koşullarına ulaşma düşüncesi vardır. Çocuklarının kendilerinden çok daha iyi şartlarda yaşamalarını, daha temiz bir çevrede, daha iyi bir eğitim ve sağlık koşullarından faydalansın isterler.
İşte bu şartları yakalamak için sınıfının insanları ile birlikte örgütlenir güç biriği yaparlar. Güvenecekleri, sırtlarını dayayacakları tek kişi yine kendisi gibi üreten işçi arkadaşıdır. Bunun için sendika kurarlar patron karşısına çıkıp emeğinin karşılığını almak için mücadele ederler.
Bu Anayasal hak Eren işçilerine çok görüldü ve bu hakkı kullandıkları için işten çıkarıldılar.
İşçiler üreterek en güzel değerleri yaratırlar. Birlikte, güç birliği yaptıklarında aşamayacakları engel yoktur. Kurdukları sendikalarının izleyecekleri politikayı belirleme ve yönlendirme hakları vardır. Sendikalarının yanında olmak ve denetleme yapma görevleri vardır. Toplu sözleşme masasında greve çıkma hazırlığındaki işçisini son dakikada satan sapsarı bir sendikadan, ülkenin hatta dünyanın en büyük eylemini yapan sendika yaratmak mümkündür. Genel Maden İş Sendikasının (GMİS) tarihine baktığınızda bu yazdığımı görürsünüz.
Eren işçilerinin örgütlenmeye çalıştığı DİSK’e bağlı Enerji-Sen sınıf mücadelesini bilen, özellikle özel sektörde yaptığı örgütlenmelerle bunu ispatlamış bir sendikadır. Sendikanız hakkında, terör örgütleriyle ilişkisi var gibi söylemler bu örgütlenmeyi kırmak için uydurulmuş belgesiz bilgisiz yalanlardır. Sendikanıza bu tip yakıştırmaları yapanların terör örgütleriyle organik bağlarını görmek için medya arşivlerini karıştırmanız yeterlidir.
CHP il Başkanı Ahmet Altun‘un “ işçiler sendikal örgütlenmeden değil, işverene küfür ettikleri için işten çıkarıldılar” söylemi hiç araştırılmadan bir yalana dayanılarak, aklı başında, işi bilen bir politikacının yapacağı açıklama değildir. Dikkate alınmasına da gerek yoktur.
MHP İl Başkanı Hamdi Ayan ise davet beklemektedir. Açıklamalarını okuduğumda hiç şaşırmadım bu tip politikacılar gönlü olmadığında sarılacakları tek dayanak palavralarıdır. Hamdi Ayan ve MHP’li politikacılar hiç bir zaman hak arayan işçilerin yanında olmamışlardır.Tarih böyle bir olaya tanık değildir. Onlar haksızlığa uğramış işçileri değil, Eren Patronu daha çok severler.
BİR YANLIŞI BİRLİKTE DÜZELTELİM.!
Eren işçilerinin mücadelesini günlerdir izliyorum. Basın açıklamalarını, dağıttıkları bildirileri, astıkları afişleri, hatta attıkları sloganları takip ediyorum. Onlarla sohbet ediyorum dikkatimi çeken ve okuduğumda, duyduğumda beni rahatsız eden bir cümle var. Oda şu; İŞTEN ATILMAK.
İşten atılmak çalışırken bir suç işlemeyi gerektirir. Çalışma yasasında işçilerin hangi suçları işlediğinde işten atılacağı maddeler halinde yazılıdır. Örneğin, çalışırken iş yerine zarar vermek gibi büyük bir suç işlerseniz, patron sizi işten atar.
Sendikal örgütlenme işçilerin anayasal hakkıdır. Bu hakkı kullanmak suç değildir. Bu hakkı kullandığı için işten çıkarılan işçiler suçlu görülemez. Eğer suçlu aranıyorsa bu Anayasal bir hakkın kullanılmasını engelleyen Eren Enerjinin patronu Emir Eren‘dir. Bir başka suçlu ise bu haksızlığı görmek istemeyen ve engel olmayan siyasi iktidardır.
Ben yazarken, sohbet ederken “işten atılanlar” gibi bir ifade hiç kullanmadım. Siz Eren İşçileri suçlu değilsiniz, anayasal hakkınızı kullanmak istediğiniz için haksız bir şekilde işten çıkarıldınız.
O halde “işten atıldılar” söylemini “işten çıkarıldılar” olarak değişelim.
DİRENMEK ZORUNDASINIZ!
Basın açıklamalarında ve eylemlerinizde sayısal azlığınız asla moralinizi bozmasın. İnanın çok uzaklarda bile sizin başarmanız için yüreği çarpan insanlar var. Hiç bir eylem, hak aramaya destek bir anda üst seviyelere ulaşmaz. Üç,beş,on yürekli ve kararlı insanla başlar, eylem inatla sürdürüldükçe destek bir bir artarak doruşa ulaşır.
Bu nedenle sayılarınızın azlığı sizi hak aramaktan vazgeçirmesin. Sizlere destek kararlığınız sürdükçe, vazgeçmeden, inatla, haklılığınızı her ortamda haykırdıkca artacaktır.
Emek ve ekmek mücedelesi işçinin okuludur. Yaşam şartlarını, hak aramayı sınıfının her bireyine en güzel şekilde öğretir.
Her koşulda inatla direnmek ve mücedele etmek zorundasınız. Eylem şekillerini arttırdıkca, her mekanı kullandığınızda toplumun dikkatini çekecek ve sayılarınız artacaktır.
Direnmelisiniz! Siz eylem yaparken katılmayarak, yanınızdan boynu bükük geçmek zorunda kalan, hatta selam verme cesareti bile gösteremeyen, işten çıkartırlar diye korkan işçi arkadaşlarınız için direnmelisiniz.
Direnmelisiniz; evde anne, babanız eşiniz ve çocuğunuzun geleceği için direnmelisiniz.
Direnmelisiniz, sınıfınızın diğer bireyleri için direnmelisiniz.
Direnmelisiniz, bu şehir ve ülke için direnmelisiniz.
İşçi sınıfı tarihinin hiç bir sayfasında “işçiler eylem yapmadan, çaba sarf etmeden haklarını aldılar” diye yazmaz.
İşçi sınıfı tarihinin hiç bir sayfasında “patron işçilerin hakkını verdi” diye de yazmaz.
İşçi sınıfı tarihinin bir çok sayfasında “işçiler direnerek haklarını söke söke aldılar” diye yüzlerce binlerce kez yazar.
Zaten “YAŞAMAK DİRENMEK” değil midir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder