8 Aralık 2017 Cuma

Eren İşçileri Dayanışmaya Çağırıyor


Eren Enerji işçilerinin direnişi 15. haftasında kararlılıkla devam ediyor



Sendikalaştıkları için işten çıkarılan Eren Enerji işçileri, direnişlerinin 15. haftasında Eren Enerji Şirketi’nin önünde Zonguldaklılar ve üniversitelilerle birlikte basın açıklaması yaptı.     
                                                                             DİSK/Enerji-Sen’de örgütlendikleri için işten çıkarılan Eren Enerji işçileri, direnişlerinin 15’inci, Eren Enerji şirketinin önünde tutukları nöbetin ise 2’nci haftasını geride bıraktı. Bu haftada Eren Enerji kapısında olan Eren Enerji işçileri’nin “İşimizi geri istiyoruz” diyerek yaptığı basın açıklamasına Zonguldaklılar ve üniversiteliler katıldı. Açıklamada işçiler adına konuşan DİSK/Enerji-Sen Genel Sekreteri Süleyman Keskin “Her hafta cuma günü bu kapıya geliyoruz ve gelmeye de devam edeceğiz, ekmeğimizi almadan da gitmeyeceğiz” dedi.
Keskin “Eren şirketi, İstanbul’a yürüyeceğimizi söylediğimizde bunları sadece laf söz sanıyor olabilir fakat ekmeğimizi almadan bu kapıdan ayrılmayacağını söyleyen bizlerin iki haftadır burada nöbette olduğumuzu görsünler” dedi. Açıklamanın ardından Eren Enerji işçileri iki haftadır nöbet tuttukları alana geçerek nöbetlerine devam ettiler.

3 Aralık 2017 Pazar

Eren de Direnen İşçiler Seslerini Duyurmaya Devam Ediyor

Eren Enerjinin yasa dışı yollar ile işten attığı direnişçi işçiler seslerini duyurmaya devam ediyor. Başlatmış oldukları nöbet yerleri hergün ziyaretçilerini ağırlarken aynı zamanda da yazılı ve görsel medya da direnişçilerin seslerini tüm kamuoyuna taşıyor. Bunlardan bir tanesi de 04.12.2017 Pazartesi günü saat 11:00 da #radyozonguldak fm (98.7) direnen eren işçilerini konuk olarak alacak. İlk başında da söylemiştik erenin hukuksuzluklarını her yerde söylecegiz diye sesimiz de hiç susmayacak. Tüm emek dostunun şüphesi olmasın ki zafer direnenlerin olana kadar da sürecek. 
                                                     

1 Aralık 2017 Cuma

Eren Enerji işçilerinin direnişinde 14. hafta: “İşçilerin iradesi kazanacak”

Sendikalaştıkları için işten çıkarılan Eren Enerji işçileri Eren Enerji şirketinin önündeydi. Aileleriyle beraber açıklamaya katılan işçiler “Biz çocuklarımıza ekmeğimiz almadan dönmeyeceğimizin sözünü verdik” dedi  


                                                                                                  DİSK/Enerji-Sen’de sendikalaştıkları için işten çıkarılan Eren Enerji işçilerinin direnişi 14. haftasında devam ediyor. Her hafta Cuma günü olduğu gibi işçiler bugün de Eren Enerji’nin kapısındaydı. Eren Enerji işçilerinin yaptığı basın açıklamasına Kilimli Halkevi, Zonguldak Öğrenci Kolektifleri, KESK Şubeler Platformu ve SGDF de katıldı. Kilimli Halkevi adına Funda Kaya, Zonguldak Öğrenci Kolektifleri adına Begüm Kutlu Akdoğan, KESK Şubeler Platformu adına Serpil Açıl Özer konuşma yaparak, Eren Enerji işçilerinin direnişlerinin yanında olduklarını belirtti.
Destekleyen kurumların temsilcilerinin konuşmalarının ardından söz alan DİSK/Enerji-Sen Genel Sekreteri Süleyman Keskin, on dört haftadır burada olduklarını ve son beş günü Eren Enerji önünde nöbet tutarak geçirdiklerini belirterek “Biz burada bir irade savaşı veriyoruz. İrademiz kazanacak, işçilerin iradesi kazanacak” dedi.Keskin, Eren Enerji’nin önündeki bariyerleri göstererek “Bu bariyerler, çadır kurmak istediğimiz yere çekilen tankerler Eren Enerji’nin korktuğunun göstergesidir” dedi.
                                                                                      Eren Enerji işçilerinin seslerinin İstanbul’da Eren Holding önünden, Ankara’da Meclis’e kadar birçok yerde yankılandığını belirten Keskin “Biz buraya dönmeye değil, ölmeye geldik. Evden çıkarken çocuklarımızla vedalaşarak çıktık. Çıkarken ekmeğimizi geri almadan dönmeyeceğimizin sözünü vererek çıktık” dedi.
Yapılan açıklamanın ardından direnen işçiler Eren Enerji önündeki nöbetlerine devam ettiler.

Direnenler Var Dayanışmayı Büyüt.

Eren Enerjide başlatmış olduğumuz direniş 14.haftasında. Tam 14 haftadır işimiz, ekmeğimiz, çocuklarımız için direniyoruz. Bu Cuma'da Erenin kapısında işimizi isteyeceğiz haklılığımızı haykırmaya devam edeceğiz. Tüm emek dostlarını dayanışmaya direnen Eren işçilerinin sesine ses katmaya çağırıyoruz.

30 Kasım 2017 Perşembe

Sesimiz Meclise Taşındı....

Sayın vekilimiz Şerafettin Turpçu sesimizi meclise taşıdı. Bizler direndikçe Eren Enerji'de ki hukuksuzlukları herkes duyacak, sonunda zafer direnen işçilerin olacak. Tüm dostlarımızı dayanışmaya çağırıyoruz. Cuma saat 16:15 yine aynı kapıdayız..

29 Kasım 2017 Çarşamba

Eren Holding Kapısına Dayandık.

Direnen Eren Enerji işçilerinin mücadelesi İstanbul'a taşındı. Eren İşçileri ile dayanışmak için emek dostları Eren Holding önünde haykırdı "EREN İŞÇİLERİ YALNIZ DEĞİLDİR"



Başlattıkları direnişlerinde 3 ayı geride bırakan eren işçileri bu hafta başında eren enerji kapısında oturma eylemi başlatmışlardı. Başlattıkları oturma eylemin de bir çok zorluk ile karşı karşıya kalan enerji işçilerine İstanbul'da Eren Holding önünde yapılan basın açıklaması ile destek verildi. 

Disk Enerji-Sen ve Disk Limter-İş sendikalarının çağrısı ile bir araya gelen temsilciler basın açıklaması sırasında "Eren İşçisi Yalnız Değildir" " Atılan İşçiler Geri Alınsın" sloganları ile Zonguldak'ta direnen işçilere Eren Holding önünden selam gönderdiler.

Yapılan açıklamada Disk yönetim kurulu adına Kamber SAYGILI'da söz alarak Eren işçilerinin haklı bir mücadele yürüttüklerini ve bu mücadelede de mutlaka kazacaklarını söyledi. Disk ailesi olarak ilk günden beri atılan işçi kardeşlerimiz ile yan yana olduklarını vurgulayan Saygılı bundan sonra ki süreçte de direnen işçilerin yanında olmaya devam edeceğiz dedi.


Zonguldak'da yürütülen direnişi temsilen gelen Enerji-Sen Genel Sekreteri Süleyman KESKİN'de insan etini kesen ayaza aldırmadan gece gündüz işleri ekmekleri ve çocukları için direnen eren işçilerinin siz dostlarımıza selamını getirdim ayrıcada hak kanun tanımayan Eren Holding sahiplerine de bir mesaj getirdim diyerek sözlerine başladı. Bizler kader birlikteliği yaparak yola çıkan işçileriz asla ve asla hukuksuzluğunuza teslim olmayacağız 2 gün sonra gider diye tahmin ettiğiniz o kapının önünden işimizi almadan asla ayrılmayacağız. Önümüzde ki günlerde ise işçiler ve aileleri ile Zonguldak'tan yürüyerek İstanbul'a geleceklerini duyuran KESKİN tüm burada ki dostlarımızdan sesimiz olun, eren işçileri ile dayanışmayı büyütün çağrısı yaparak sözlerini tamamladı. 

Yapılan açıklama alkışlar ve eren işçilerinin mücadelesini büyütüleceğinin vurgulanması ile son buldu. 

27 Kasım 2017 Pazartesi

Ölmek Var Dönmek Yok

İşimiz ekmeğimiz için Eren Enerji önünde işçi kardeşlerimiz ile nöbete başladık. Bizleri buradan kaldıracak tek şey işimizi geri alacağımız gün olacaktır. Kader birlikteliği yaptık bu yola öyle çıktık şimdi biz direnenler olarak bir kez daha söylüyoruz "ölmek var dönmek yok " bizleri buradan kaldıracak tek şey işimizin geri iadesidir.                           Zonguldak'ta ki tüm dostlarımızı dayanışmaya eren kapısı önüne ziyarete İstanbul'da ki dostlarımızı da 29.11.2017 Çarşamba saat 13:00'da İstanbul yenibosna Eren Holding önüne sesimize ses katmaya direnişimize güç katmaya çağırıyoruz.

24 Kasım 2017 Cuma

Savaşan Kazanır Sonunda

                                             İşimiz Ekmeğimiz ve çocuklarımız için yürüttüğümüz mücadelede 13. haftayı da geride bıraktık. Yürüttüğümüz bu mücadele içerisinde Eren şirketi işçilerin haklı taleplerini görmek yerine 3 maymunu oynamayı tercih ettiklerine hepimiz şahitlik etmekteyiz. 



Yaşanılan sorunun bir an önce çözüme kavuşturulması için direnen işçilere Pazartesi günü Eren Enerji önünde çadır eylemine başlayacaklar. Tüm emek dostlarını tüm işçi kardeşlerimizi dayanışmaya Eren Enerjinin zorbalığına direnen işçiler ile bir olmaya çağırıyoruz.

17 Kasım 2017 Cuma

Eren Enerji işçileri direnişlerinin 12. haftasında alanı terk etmedi

Sendika üyesi oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan Eren Enerji işçileri, direnişlerinin 12’inci haftasını geride bıraktı. İşçiler sendika ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla Eren Enerji önünde basın açıklaması yaptı.                                                                                      
                                                                                    DİSK/Enerji-Sen’e üye olmaları gerekçesiyle işten çıkarılan Eren Enerji işçiler her hafta Cuma günü olduğu gibi yine Eren Enerji önündeydi. Bu haftaki basın açıklamasına KESK’e bağlı sendikalar, CHP Merkez İlçe yöneticileri, Kilimli Halkevleri, Öğrenci Kolektifleri, Haziran, SGDF, Çatalağzı Kızılay ve ÖDP Genel Başkanı Alper Taş katıldı. Basın açıklaması için bir araya gelenler, yapılan açıklamaları zorlaştırmak ve alanı daraltmak için Eren Enerji şirketinin girişe koyduğu beton bloklarla karşılaştı.
Alper Taş yaptığı konuşmada “2010’da yapılan referandumda o dönem başbakan, şimdi cumhurbaşkanı olan Erdoğan işçilere ‘İki sendikaya üye olabilirsiniz’ diye vaatte bulunmuştu. Bırakın iki sendikayı, bir sendikaya üye olan ve hakkını arayan işçiler sermaye tarafından kapının önüne konuluyor”dedi. Taş, Erdoğan’ın verdiği sözü tutması gerektiğini belirterek buradaki sorunun bir an evvel çözülmesi gerektiğinin altını çizdi.
Taş’ın ardından söz alan DİSK/Enerji-Sen Genel Sekreteri Süleyman Keskin ise Eren Enerji’nin girişine yerleştirilmiş olan beton bariyerleri kast ederek “Bu bariyerler Eren patronunun işçilerin haklılığından korktuğunun göstergesidir” dedi.
Keskin “Eren Enerji’de örgütlenmeye başladığımızda, bazı satılık kalemler ‘Eren Enerji zarar ediyor, şimdi sırası mı’ diyorlardı. Bir hafta öncesinde Türkiye’nin en zengin şirketleri açıklandı. Eren Enerji 26’ncı sıradaydı. İşçilerin alın terine çökerek, işçileri kölece çalışmaya zorlayarak servetlerine servet kattılar”dedi.
Dün (16 Kasım) DİSK Genel Başkanı Kani Beko ve Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun Zonguldak’a gelerek Zonguldak valisi ve belediyeleri başta olmak üzere temaslarda bulunduklarını belirten Keskin, mülki amirlerden Eren Enerji’den atılan işçilerin işbaşı yapmaları konusunda söz aldıklarını ifade etti. Verilen sözlerin takipçisi olacaklarını söyleyen Keskin, sonuç almadıkları takdirde işten atılan Eren Enerji işçileriyle beraber İstanbul’a yürüyeceklerini söyledi.

EREN’DE ÇÖZÜM YAKIN GİBİ! (Turgut GÜVEN)

Eren Enerji'de güvenceli iş mücadelemize başladığımız günden bu yana bu mücadeleyi onurlandıran bizim kadar işçilerin kazanacağına inan değerli dostumuz Turgut GÜVEN, emeğine sağlık.


Yarın Cuma! Hayırlı Cumalar falan diyecek değilim. Cuma derken vurgulayıp anlatmak istediğim Eren Enerji işçilerinin eylem günüdür.
DİSK Genel Başkanı Kani Beko ve Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu Eren Enerjiye ait santrallerden çıkarılan işçiler için ikinci kez şehrimize gelip “çözüm adına” önemli görüşmeler yaptı
Öncelikle GMİS yönetimi ile görüşüp dayanışma sözü aldılar. Zonguldak, Kilimli ve Çatalağzı Belediye Başkanları ile destek ve çözüm adına olumlu görüşmeler yaptılar. Bu görüşmeler bir yönü ile çözüm ve dayanışma adına yapılan görüşmelerdi. GMİS ve Belediye Başkanları Eren İşçilerinin yanında olduklarını ve sorunun çözümü için yardımcı olacalarının sözünü verdiler.
Muslu Belediye Başkanı Sebahattin Adıyaman ise Beko ve Çerkezoğlu’nun şehre geleceği günler öncesinden duyurulduğu halde makamında yoktu. Çok önemli işleri için Ankara’ya gittiğini öğrendik.
Beko Zonguldak Valisi Ahmet Çınar ile de Eren Enerjiye ait termik santrallerde işten çıkarılan işçilerin sorunlarını görüştü. Vali Cinar çözüm adına devreye gireceğini Eren Enerji patronu ile işten çıkarılan işçilerin geri dönüşleri için görüşeceği sözünü verdi.
DİSK Genel Başkanı Beko ve Genel Sekreter Çerkezoğlu’nun şehre gelişleri başta Eren Enerjide işten çıkarılan işçilere umut olurken şehrimizdeki diğer emek örgütlerini de hareketlendirdi.
Ancak bir konunun altını çizmek isterim.
Disk yöneticileri KESK’e ait bir sendikayı da görevden alınan bir yöneticisi için ziyaret etti. Bu gibi ziyaretlerde öncelikle misafirlere saygılı olunur, Disk’in iç sorunları varsa onlar dile getirilmez, çünkü o sorunları çözmek yine diğer sendikaların değil o sendikacıların işidir. Bu gibi davranışlar önce dayanışma ruhuna zarar verir. Kesk yöneticileri sanırım önce bu gerçeği öğrenmeleri gerekiyor.
Beko akşam saatlerinde şehrimizdeki görüşmelerin içeriğini yerel bir tv kanalında detaylarıyla anlattı, izleyicilerden gelen sorulara cevaplar verdi. Zaman zaman Eren İşçilerinin sorunlarından ülkenin genel sorunlarına değinmesi önemli bir emek örgütünün ülke gündemini yakından takip etmesi adına önemliydi.
*****
Yarın (Cuma) Eren İşçilerinin eylem günü. Bugün gerçekleşen umutlu görüşmelerden sonra Eren işçileri yarın yine termik santral önünde basın açıklamalarını yapacaklar. Yarın ki eylemde Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Alper Taş’ta ve yerel örgütleri destek için orada bulunacak .
Eren İşçileri hiç aksatmadan sabırla ve inatla 80 gündür eylemdeler. Bu süre içinde kendilerine yeterince destek olunmadığı açık bir gerçek. Emeğin başkenti ünvanını uzun bir süre elinde hak ederek tutmuş bu şehirde Eren İşçileri 80 gündür işsiz kalmamalıydı. Eren Enerji bu şehirde bu kadar güçlü olup dilediğinde at koşturmamalıydı. Çevreye ve insan sağlığına siyasi iktidarın gücünü ardına almış olsa bile açımasızca zarar verememeliydi.
Eren işçilerinin haksızlık karşısında direnişi emeğin başketti bir yerde yaşanması bu ünvanın elimizden gittiğininde göstergesidir. Çünkü şehrimiz artık emeklinin başkenti olma yolunda.
*****
Aşağıda yazacağım konuya çok detaylı girmek istemiyorum ancak hak edeninde yanında olmak gerekir diye düşünüyorum.
Eren Enerjide 15 işçi işten “sendikal örgütlenme yaptıkları” için çıkarıldı. Eren Patronu başka gerekçeler sunmaya yerel medyadaki besleme kalemleriyle başka gerekçeler üretsede asıl gerekçe sendikal örgütlenmedir.
İşten çıkarılan 15 işçinin 9′ u Disk’e bağlı Enerji-Sen. 6’sı Hak-İş’e bağlı Enerji-iş üyesi. Disk üyesi yöneticiler ve işçiler her gün eylemlerde sınıfının diğer insanlarıyla dayanışma ve güç birliği içindeyken, Hak-İş üyesi sendikacı ve işçiler nedense ortalarda yoklar. Disk’li yönetici ve işçiler işlerini geri almak için mücadele derken, Hak-İş’in sedikacıları bekleyin görüşmelerle çözeceğizden, başınızın çaresine bakın noktasına geldiğini ve üyelerine bunu söyledikleri kulağımıza gelen haberler arasında.
Ayrıca Eren işçilerinin bu haklı mücadelesini yakından takip eden biriyim. Enerji-iş sendikası yöneticilerini hiç görmedim tanımıyorum. Hiçbir basın açıklamasında, hiçbir eylemde işçilerin yanında kendilerini görmedim.
Bırakın eylem yapmayı Hak-İş’e bağlı Enerji iş yöneticilerinin Zonguldak’a yapılan saldırıda maden işçisinin bile yanında olmadılar. Gören bilen varsa söylesin.
Disk’e bağlı Enerji-Sen Genel Sekreteri Süleyman Keskin sendikal örgütlenme başladığı günden bu güne tüm enerjisini üyesi işçilerin hakları için harcıyor. Uzun bir süredir de Zonguldak’ta yaşıyor. İşin hemen başında yerel medya da besleme bir kaç basın artığının köşelerinden Keskin’e saldırmaları ve karalamaları aldıkları miktarın karşılığını verme adınadır. Dikkate almaya değmez.
Bir sendikacı işçi hakları için nasıl mücadele etmeli sorusuna en güzel cevap Enerji-Sen Genel Sekreteri Süleyman Keskin‘in duruşudur derim.
Diğer taraftan ben Zonguldak’ta bu güne kadar Hak-İş Konfederasyonundan hiç bir sendikacıyı görmedim. Diğer taraftan DİSK başkanı ve Genel Sekreteri işten çıkarılan işçiler için iki kez bu şehre geldiler ve önemli görüşmeler yaptılar.
Sınıfımızın insanlarının özellikle çalışanların iki sendika arasındaki bu önemli farkı iyi takip edip anlamaları gerekir. Çünkü her iki sendika siyah- beyaz kadar farklı.
Eren işçilerine gönül desteğim sonsuza kadar devam edecek. Yarınki eylemlerinde sonsuz başarılar diliyorum. İşin başında yazmıştım, direnen işçiler kazanacak.
TURGUT GÜVEN

16 Kasım 2017 Perşembe

Genel Başkanımız Kani BEKO canlı yayında

Zonguldak'a bir dizi ziyarette bulunmak için gelen DİSK Genel Başkanı Kani Beko ile Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu Elmas TV canlı yayınında soruları yanıtlayacak.

Atilla Öksüz'ün sunduğu Artı Eksi programında soruları yanıtlayacak olan Beko, maden işçileri ve Eren Enerji işçileriyle ilgili konuşacak.
Saat 20:00’de başlayacak program, Elmas TV Teledünya 131. Kanal, www.elmas67.com ve facebook/elmastelevizyunu üzerinden izlenebilir…

14 Kasım 2017 Salı

Menfaatçi Siyaset Görmese de Eren İşçileri Kazanacak!

Hakan hocam yazılarınızı takip ediyorduk her yazınızda ekmekleri için direnen Eren işçilerini neden görmüyor acaba dediğimiz bir anda öyle bir gördün ki bizi eline, emeğine, kalemine sağlık. Siz yazdıkça biz daha güçlüyüz bilesin hocam. Tam da dediğiniz gibi olacak hocam Eren işçileri kendilerine dayatılan açlık duvarını aşacak sermayeye uşaklık yapan işbirlikçilerini de yenecek. 

Sokakların birbirini kestiği doğal olarak temasların ve adımların da uygun ana denk düştüğünde birbirleri ile kesiştiği, bayırların dağların başına kıvrıla kıvrıla bir sarmal gibi yükseldiği, dağları bir bobine benzeyen kıyının en şahsına münhasır şehrinin yokluk ile bolluk, varlık ile hiçlik, kasvet ile parlaklık arası geçişleri bir panoramik toplum manzarasının önemli detaylarını ve hatlarını bize gösterir.
Öyle yi yokluğu karşısına alan ve yok olmaya karşı kendi öykülerini yazan nice koca yürekli insanın karşısına o bobine benzeyen dağların tepesinden baktığınızda her zaman şehrin önde gelen siyasi isimlerinin kol kola girip kurduğu barikatı görürsünüz.
Bir dahaki seçimde  milletvekilliği hayali kuran ya da en kötü bir belediye koltuğu isteyen bu sözde rakipler iş emekçinin, yoksulun hakkı devreye girdiğinde kol kola girip nasıl da dayanışma gösterirler görüyoruz. Öyle ki en ufak bir çıkışı yapmaları için mevcut oldukları konumdan daha yukarı çıkacaklarının bir garantisinin olması gerekir, yoksa ağızlarını bıçak açmaz.
Nasıl mı? Mesela TTK konusunda hepsi çıkıp birkaç kelam ederler. Çünkü TTK çalışanı ve emeklisi ile neredeyse bu şehrin nüfüsunu oluşturan her aileye bir şekilde değmiş bir kurumdur. Bu anlamda TTK konusu kalabalık bir taban ve yüksek oranda oy potansiyeli anlamına gelir ki bu da aradıkları sıçrayış için bulunmaz nimettir. O yüzden bu anlamda yaptıkları çıkışlar bir noktada baktıkları veya gece uykularında rüyasını gördükleri koltukların kapılarını aralayan itici güçtür. Yani dedikleri şey TTK işçilerinin menfaatinden çok kendi siyasi kariyerlerini perçinlemek içindir, stratejiktir.
Acımasız bir eleştiri mi? Yani ekmeğinin derdinde olan insanları siyasiler pek önemserler ve orada menfaat gözetmeksizin konuşurlar mı?
Mümkün değil… Şöylesini anlatayım. TTK üzerinde konuşmaları için gerekli tüm olanakları sağlar. Sonuç olarak bir devlet kurumudur, direnen işçiler yerine fonundan veya nüfuzundan yararlanacakları bir patronları yoktur. Ekmek derdine de ses çıkartmayıp sessiz kalınca onları önlerine katıp süpürecek bir kalabalıkla karşılaşmaları da doğaldır.  Yani söz ederlerse nasıl menfaat sağlayacaklarsa sessiz kalırlarsa da o kadar yerle yeksan olmaları kaçınılmazdır. İlişkileri ve siyasi kimliği ile uzlaşamayacakları bir sendikacıları da yoktur, bu yüzden elverişlidir.
Neyse ki maden işçisi kendi kaderini kimsenin kar zarar hesaplarına bırakmayacak kadar kahramanca yazdı. İşten nemalanmak isteyenler de oldukları yerde çakıldılar kaldılar, pek sevdikleri sendikacıları da öyle…
Gene de ikna olmadıysanız şu hatırlatmayı yapmakta fayda var. Eren kapısında kendi destanlarını yazan işçilerin siyasilerin konusunun içine dahil olmamaları nedendir? Çünkü on binlerce oy deposu değildirler, hatta iyi ilişkiler kurarlarsa patronları siyasiler için daha sağlıklı bir kaynaktır, sendikaları ise direngendir.. Zira Eren’in menfaat ortaklığını yapmanın getireceği oy Eren kapısında direnen işçilerin toplamından daha fazladır….
Yani siyasilerin açıklama yarışına girdikleri TTK işçileri kadar mücadelelerinde haklı olsalar da tek kabahatleri o kadar kalabalık olmamaları; ne acı…
Yani iş işçilerin haklılıklarında değil bizim siyasiler için, desteklerinin veya çekimserliklerinin kendilerine ne kazandıracaklarında… Vicdanlarıyla hareket etmezler o yüzden, ya da haklı haksız gütmezler; makamlarına bakıp ona göre konuşurlar… O yüzden ya hep beraber görürler bir mücadeleyi ya da hiç biri çıtını çıkartmaz, danışıklı dövüşürler…
Eren İşçileri TTK kapısında iş kardeşleri için ellerinden gelenin fazlasını yaptı. Bu sebeple TTK işçilerinin de bir dayanışma hattı örmeleri, Eren işçilerinin yanında konumlanması gerekir.
Bilmem kaç tane rakip-düşman siyasi yan yana durabiliyorsa, binlerce kardeş bunu neden yapamasın? Farklı olarak sonunda kazanan bir kişi değil bir sınıf olacak ne de olsa….
Hem şehirde bobinler gibi sarılmış yollara enerji taşıyan da emeğini döküp alın teriyle ekmeğini kazananlar… Birisi yer altında birinisi yer üstünde ama sınıfları aynı yerde…
Daha önce de demiştim… İyiler kazanacak!

Disk Heyeti Eren İşçisi İçin Geliyor.

Eren Enerji’de anayasal haklarını kullanıp sendika üyesi oldukları için işten çıkarılan 15 işçinin işe geri dönüş mücadelesi 80 günü geride bıraktı. 80 Gündür yürüttükleri hak arama eylemleri ile seslerini duyurmaya çalışana işçiler ile dayanışmak için Disk Genel Başkanı Kani BEKO ve Disk Genel Sekreteri Arzu ÇERKEZOĞLU Perşembe günü Zonguldak’ta olacaklar.



Disk Genel Başkanı Kani BEKO ve Genel Sekreteri Arzu ÇERKEZOĞLU işçilerin yaşadıkları sorunlara çözüm üretebilmek açısından Zonguldak Valisi Ahmet ÇINAR ve Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem AKDEMİR ile de bir görüşme yapacaklar.



Ayrıca Zonguldak'ta bulunan emek ve meslek kurumlarını da ziyaret edecek olan heyet direnen işçilere destek isteyecekler. 

Konu ile de ilgili açıklama yapan direnen Eren İşçileri; Genel Sekreterimiz Arzu ÇERKEZOĞLU daha önce bizleri ziyarete geldiklerinde yaptıkları basın açıklamasında yaşanılan sorunun çözümü için tüm yetkililerden destek istemişti. Yapılan bu çağrının ardından da Sayın valimiz ve Belediye başkanımız ile bir görüşme olacak. Bizler bu görüşmelerin yapılacak olmasından çok memnunuz ve uğradığımız mağduriyetin de ortadan kaldırılıp bir an önce tekrar iş başı yaptırılacağımız günü bekliyoruz. Şimdiden konunun çözümü için Zonguldak'a gelen Disk’li yöneticilerimize ve onları kabul eden Valimize ve Belediye Başkanımıza teşekkür ederiz dediler.

11 Kasım 2017 Cumartesi

Eren Enerji işçileri: “Mağduriyet giderilmezse bu kapıya kalıcı olmaya geleceğiz”


Sendikalı oldukları gerekçesiyle işlerinden çıkarılan Eren Enerji işçileri, direnişlerinin 11. haftasında yine Eren Enerji önündeydi. DİSK/Enerji-Sen Genel Sekreteri Süleyman Keskin, işçilerin mağduriyetlerinin giderilmediği takdirde Eren Enerji kapısının önüne çadır kuracaklarını söyledi.


Her hafta cuma günü olduğu gibi Eren Enerji işçileri bu hafta da Eren Enerji önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına Kilimli Halkevi, Öğrenci Kolektifleri ve SGDF üyeleri katıldı.
Direnişçiler adına açıklama yapan DİSK/Enerji-Sen Genel Sekreteri Süleyman Keskin “Bu çocuklarımızın haklı ekmek kavgası, onların yarınları için yürütülen bir kavga. 11 değil 111 hafta da olsa burada olacağız ve direnerek kazanacağız” dedi.
Keskin, önümüzdeki hafta konfederasyonumuzun genel merkez yöneticileri Zonguldak valisi ile bir görüşme yapacaklar “Görüşmelerden de sonuç çıkmaz ise Eren işçilerinin yaşadığı mağduriyet ortadan kaldırılmazsa bizler bu kapıya kalıcı olmaya geleceğiz, çadırımızla geleceğiz” dedi.
 Yapılan açıklama İşimizi Geri İstiyoruz, Zafer Direnen Emekçinin Olacak sloganları ile  haftaya cuma tekrar Eren şirketi önünde buluşulmak üzere bitirildi.

9 Kasım 2017 Perşembe

EREN İŞİNİ DE ÇÖZÜN ARTIK! (Turgut GÜVEN)

Geçen hafta rahatsızlığı için yazamadı. Bizden şuan kilometrelerce uzakta olsa da yüreğin kalbin bizim ile birlikte atıyor biz biliyoruz tüm direnen işçiler olarak da geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. İnanın her hafta köşenizi ayırdığınız eren işçilerinin zafer haberlerini de bu köşeden yazacaksınız.


Maden işçisi işine ve aşına yapılan bir saldırıyı şimdilik savuşturmuş gibi görünüyor. İşin aslının ne olduğu, bakanlık bürokratlarının verdikleri sözlere ne kadar sadık kalacaklarını gelecek günlerde göreceğiz.
Bu saldırı karşısında tüm Zonguldak güzel bir dayanışma örneği göstererek maden işçisine sahip çıktı.
Zonguldak’ta işine ve aşına saldırılanlar sadece TTK’da çalışan maden işçileri değil. Eren Enerjiye ait termik santrallerde sendikal örgütlenme çalışmaları nedeniyle işten çıkarılan 15 işçisininde işine ve aşına saldırıldı.
Eren işçileri 70 gündür işi ve aşı için direniyorlar. Direnmenin yanında Zonguldak’ta her emek mücadelesine koşup destek oluyorlar. Maden işçisi işi ve aşı için ocaktan çıkmayınca Eren işçileri hemen GMİS’e koşup dayanışma adına ne yapabileceklerini araştırdılar, çeşitli eylem önerileri sundular. Bu öneriler hayata geçmeden maden işçisi eylemine son verdi.
Şimdi yapılması gereken bir iş var.! Zonguldak nasıl maden işçisinin haklı davasında yanına olup, madenciye ve şehre sahip çıktıysa, aynı duyarlılığı Eren Enerjide çıkarılan işçiler içinde göstermek zorunda.
Maden işçisinin gelecek günlerde işi ve aşı için dayanışma ruhuna çok ihiyacı olacak. Yaşananlar maden işçisinede dayanışmanın ne kadar gerekli olduğunuda öğretmiş olmalı. O nedenle çevresinde verilen iş ve aş mücadelelerine duyarlı olmalı.
İşte hemen yanınızda Eren işçileri mücadele ediyor. Maden işçileri olarak Eren Enerjiden çıkarılan işçilerle dayanışma içinde olmak zorunda. Yarın Termik Santral önünde Eren işçilerine destek olup sahip çıkın.
Her Cuma günü Eren İşçilerinin haklı mücadelesine destek olma adına bana ulaşan bilgileri ve görüşlerimi bu köşeden sizlerler paylaşıyorum. Geçtiğimiz hafta yazma imkanım olmadı, müthiş bir eksiklik duydum, sınıfımın insanlarına destek olamadığım için üzüldüm. Yaptıkları eylemi takip ettim ve tavırları karşısında kendilerine saygı duydum!
Nedenide gelince!
Eren işçileri geçen hafta yine santral giriş kapısına gittiler. Ancak basın açıklaması yapmadıkları gibi, slogan atmayıp sessiz kaldılar. Çünkü Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde güvenlik güçleriyle bölücü terör örgütü PKK mensupları arasında çıkan çatışmada Çaycumalı Piyade Uzman Çavuş Gökhan Kurak (28) şehit düşmüştü. Eren işçileri ekmek mücadelesinde şehide saygı gereği sessiz kalmışlardı.
“Siyasi iktidar bu işi çözer” beklentisinde olanlar içinde bir şeyler yazmak isterim!
AKP’li yerel politikacılar, milletvekilleri, Eren Enerjiye ait termik santrallerde işçilerin uğradığı haksızlıklar karşısında sessizliğini koruyorlar. Aynı maden işçilerine yapılmak istenen karşısında sessiz kaldıkları gibi.
Oysa seçim ve referandum günlerinde AKP’li politikacılar iş güvencesinden, sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmaktan bahsediyordu. İşte bu sessizliğe bürünmekle hem maden işçisini hem de Eren işçisini nasıl aldattıklarını ispatladılar. Çünkü AKP’li politikacıların hiç biri emekten, emekçiden yana değil, o nedenle bunlardan hiç bir şey beklenemez.
DİSK üst yönetimi geçtiğimiz günlerde Zonguldak Valisi Sayın Ahmet Cinar’dan görüşme talebinde bulunmuştu. Vali Cinar Perşembe günü DİSK yöneticileriyle görüşecek. Muhtemelen Eren işçilerinin işe iadesinin gündeme geleceği bu görüşme sonrasında dilerim beklenen sonuç alınır.
Eren işçileri yarın (Cuma) 16.15 de yine santral önünde olup, basın açıklaması yapacaklar. Eren işçilerine yapılan bu haksızlık Çatalağzı ve Muslu beldelerinde yaşandı ve devam ediyor.
Çatalağzı ve Muslu belde belediye başkanları CHP kimliği taşıyor ve beldelerinde herkesin gözleri önünde yasa dışı bir santral çalışıyor ve bu santralin patronu Emir Eren 15 işçiyi işten çıkarıyor.
Her iki belde de yaşayanlar ve Eren işçilerinin haklı mücadadelesini yakından takip eden bir çok aklı başında insanın ortak düşüncesi şu! Çatalağzı ve Muslu belediye başkanları ellerindeki yetkiyi kullansınlar Eren Enerjide işten çıkarılan 15 işçi bir haftada işlerine geri döner.
Çatalağzı ve Muslu Belediye Başkanları top sizde.! Bu haksızlığa en kısa sürede son vermek zorundasınız.
TURGUT GÜVEN

8 Kasım 2017 Çarşamba

Her Cuma Aynı Kapıda (Hakan KÜÇÜK)

Hakan KÜÇÜK yazdı. Direnen işçiler olarak kalemine sağlık diyoruz.

Her Cuma, seslerinin gücüne sözlerinin gücünü katıp ekmeklerinin yolunda koşar adım fırlıyorlar yataklarından da aynı kapının önünde buluştuklarında dostça sarılıp birbirlerine, bizim gözümüzün içine bakıyorlar bir anıt gibi. Gözlerimizi kaçırıyoruz onlardan da bir ayna gibi günün ışığını yansıtan gözlerimiz iki küçük çukura dönüşüyor yüzümüzde; içimizden ölüyoruz!
Her Cuma; sevgilerini, sevdiklerini, anılarını, acılarını evlerinde bırakıp çıkıyorlar yollara… Yok diyorlar vazgeçmek, kazanana kadar! Tarih kazananların propagandasıdır sonuçta, onların öykülerini yazmıyor hiçbir kitap, yeniden yazmak için kitapları bir daha ki Cuma gününde buluşmaya sözleşiyorlar!
Her Cuma evden attıkları ilk adım sonraki hayatlarından bir kayıp değil, hatta hayata anlam veren bir kanal buluyor da yeşertiyor umutsuzluğun çiçeklerinin bahçesine yeni bir hayatı! Tarih dedim ya kimin elindeyse kılıç onu yazıyor, umudun yolundan da gelir birileri diye ayak izlerini bırakıyorlar arkalarında; yürüyorlar kapı açılana kadar!
Her Cuma evet her Cuma; yalnız bırakıldıkları her Cuma, bize küsmedikleri her Cuma, bizden vazgeçmedikleri her Cuma, ekmeklerini bırakmadıkları her Cuma, inat etmekten vazgeçmedikleri her Cuma, Eren Kapısı’nda her Cuma!
Yer altında kardeşleri nasıl aşındırdılarsa imkansızlıkların duvarlarını, işte öyle aşındırıyorlar açılmayan kapıları; açana dek!
Açılana kadar gerilip bir dalga gibi yeniden çarpıyorlar kapılara, sonra yeniden! Kapıyı açarlar mı diye beklemiyorlar, zira kimse açamaz onlardan başka kendi kanallarının oyuklarını… Kapıları kendi elleriyle açana kadar yılmıyorlar, geri adım atmıyorlar… İstemiyorlar hiç kimsenin lütfunu… Lütfetmek bir yukarıdalıktır çünkü, kendilerinden yukarısı da aşağısı da yok; biliyorlar!
Kendi yolunu kendi yaratanlardan korkanlar, korkuyorlar istikametlerinden… Arta kalan zamanlarında kafa yoran adamlar bunlar, asırlık kökleri olan ağaçlar gibi adamlar bunlar, vazgeçmeyi bilmeyen adamlar bunlar, kendinden başkasını da sevebilen adamlar bunlar!
Gücün yanında yer alanların dostluğu, güç yitirilene kadar sürer… Yokluğun kıyısında dostluğunu bölüşüp hayatı ortak edenlerin dirayeti de ömürden ömüre sıçrar devam eder. Bu gün Eren İşçileri olur adları, yarın madenciler… Ne farkeder… Sonuçta üzüm gibi ezildikten sonra hepimiz aynı şarabız!
Ne denir başka bilmem… İyiler kazanacak!
Etiketler:

7 Kasım 2017 Salı

Yaşasın Sınıf Dayanışması.....

Mücadele başladığımız ilk günden beri işçi sınıfın ilerici tüm değerlerini yaşatmaya çalıştık Eren Enerji'nin karşısında verdiğimiz ekmek kavgasında. İşçilerin birliği esastır dedik ve bu hassasiyet ile çalışmalarımızı yürüttük aynı hassasiyeti taşıyan işçi kardeşlerimizde bizleri yalnız bırakmadılar.


Eren Enerji'de güvencesizliğe karşı açmış olduğumuz bayrak ülkenin dört bir yanında bizim ile aynı koşullarda çalışan işçi kardeşlerimiz tarafından takip edildiğini biliyorduk. Yapmış olduğumuz hak arama eylemleri ile sesimizi önce dostlarımız duydular ve sesimize ses verdiler.


İzmir'den, Artvin'den, Trabzon'dan ve Gümüşhane'den haklı mücadelemizi destekleyen mesajlar gönderen dostlarımıza teşekkür ederiz. Yürüttüğümüz işe geri dönüş mücadelemizde bizleri yalnız bırakmadınız. Sınıf dayanışması adına en güzel cevaplardan birini verdiniz.



Şundan hiç bir şüpheniz olmasın sizlerin desteği bizim ile birlikte oldukça kendimizi daha güçlü hissediyoruz ve ülkenin dört bir yanında Eren işçilerin vereceği zafer müjdesini bekleyen dostlarımızın da hiç bir şüphesi olmasın BİZ KAZANACAĞIZ. 



6 Kasım 2017 Pazartesi

Direnişimiz de Yalnız Bırakmadınız Yalnız da Değilsiniz.


Eren Enerji'de yürüttüğümüz direnişimiz de bizler ile dayanışma içerisinde olan sınıf kardeşlerimiz çocuklarının geleceği için, ekmekleri için yerin altındalar.


Gün dayanışma günü, gün birlik günü, gün güvencesizliğe karşı ortak mücadele günü. Eren'de direnen işçiler madenci kardeşlerini ekmek mücadelesinde yalnız bırakmamak için 07.11.2017 Salı günü saat 17:20 de Disk Genel-İş binası önünde buluşarak GMİS'de nöbet tutan işçiler ile dayanışmaya gidiyoruz.

Tüm dostlarımızı direnen işçiler ile dayanışmaya güvencesizliğe karşı tek yumruk olmaya çağırıyoruz.
 
                                                                                                  DİRENEN EREN İŞÇİLERİ
                                                                                                       (DİSK/ENERJİ-SEN)

3 Kasım 2017 Cuma

10. Haftamızda Eren Kapısındaydık...


Eren Enerji’de sendikalı oldukları için işten atılan işçiler başlatmış oldukları direnişin 10. Haftasında tekrar Eren Enerji kapısındaydı.




Bu hafta yapılan hak arama eylemin de geçen sefer yapılan eylemlerinden farklı bir tarz izleyen işçiler, Eren Enerji önünde bir araya gelerek yanlarında getirdikleri çekirdekleri çitliyerek şirket kapısı önünde sohbet ettiler. Çekirdeklerinin bitmesi ile şirket önünden ayrılan kitle daha sonrasında yaptıkları yazılı açıklama da neden böyle bir eylem yaptıklarını açıkladılar.




“Direnişimizin 10. Haftasını geride bıraktık. 10 haftadır Eren Enerji kapısındayız. Bugün yapacağımız açıklamanın zayıf olacağını biliyorduk buna rağmen bu kapıya gene de geldik, gelmeye de devam edeceğiz. İnadımız ve ısrarımız haklılığımızdır. Slogan atmamamız ise sessizliğimiz şirket yetkililerini söyleyecek sözlerimizin bittiğinden değil bütün Zonguldağın yasta olduğu bir günde duyduğumuz saygıdandır. Sakın haftaya gelmeyeceğiz gibi düşünceye kapılmasın kimse yine o kapıda olacağız ve haklılığımızı haykıracağız ve bu mücadelenin sonunda da son sözü direnenler söyleyecek bunu iyi biliyoruz bizde direne, direne kazanacağız.”

1 Kasım 2017 Çarşamba

Gücümüz Birliğimizdendir.....



Eren Enerji'de yürüttüğümüz işe geri dönüş mücadelemiz de ikinci ayımızı geri de bıraktık. Mücadeleye başladığımız ilk günden beri dilimize doladığımız tek bir şey vardı oda işçi sınıfının  çıkarları için çalışacağız ve bu mantık ile hareket edeceğiz demiştik. Eren Enerji'de güvencesiz çalışma koşullarına  karşı açmış olduğumuz bayrak şimdi madenci kardeşlerimizin elinde bizim ile birlikte yükseliyor. Bizim ekmeğimize yapılan saldırı ile TTK'nın özelleştirilmesi denen saldırı aynı saldırıdır iyi biliyoruz. Nasıl her cuma saat 16:15 de tüm Zonguldak halkını dayanışmaya çağırıyorsak gün maden işçileri ile de dayanışma günü 02.11.2017 Perşembe günü Saat 17:00 da Eren Enerji'de direnen işçiler olarak sınıf kardeşlerimizin yanında olacağız. Tüm Zonguldak halkını emekçilerine sahip çıkmaya, güvencesizliğe karşı yürütülen mücadelede bir olamaya davet ediyoruz. UNUTMA GÜCÜMÜZ BİRLİĞİMİZDENDİR!

31 Ekim 2017 Salı

Fatih Portakal ve İsmail Küçükkaya'ya çağrımdır…

Elmas 67 yazarlarından Sevcan ÖZELLİ yine yazdı. Birileri kahraman edası ile ortalıkta gezerken, birilerinin de gerçekleri kaleme alması gerekiyordu oda size düşmüş. Emekten yana, halktan yana bakışınız için teşekkür ederiz. Emeğinize, kaleminize sağlık.


Sayın Fatih Bey; Çatalağzı ve Muslu’da kurulu olan ve yeni kurulacak termik santrallerin, insan sağlığına ve çevreye verdiği zararlarla ilgili yapmış olduğunuz yayınlar, hem bölgede hem de ülke genelinde son derece etkili ve uyarıcı olmuştur.
Size bölge halkı ve tüm hemşerilerim adına teşekkürlerimi sunarken, bazı konularda eksik haber yapıldığını da naçizane ifade etmeliyim.
Görülen birinci eksiklik; tüm bölgede değil de, dar bir alanda yaşayan insanların görüşlerini almanızdır.
Aslında hem termik santrallerin kurulu olan bölgede, hem kül barajlarının kurulmuş olduğu alanda yaşayan halkla görüşmeniz doğru olurdu.
Ayrıca hastanelerde yatan insanların, hasta olmalarına sebep olan iş ve işlemlerin, bölgede artan ölüm olaylarının nereden kaynaklandığının da araştırılmasına ihtiyaç vardır.
Görülen ikinci eksiklik ise termik santrallerin yöneticilerinin, bölge halkından çalışanlarıyla ilgili yapmış oldukları iş ve işlemlerdir.
Eren Enerji termik santralinde yaklaşık bir senedir Anayasal örgütlenme hakkını kullanarak, sendikalı olmak isteyen işçiler kapı dışarı edilmiş ve edilmektedirler.
Bu konuda CHP’li bölge belediyeleri işçilerin değil, termik santral sahiplerinin yanında olmuşlardır.
İsmail Küçükkaya’nın programına katılan ve halkı zehirleyen eski termik santraller yerine, yeni kurulacak santrallerle ilgili tehlikelere dikkat çeken Çatalağzı Belediye Başkanı Adnan Akgün, sendikaya üye olan işçilerin sendikan ayrılmaları konusunda etkili olmuştur.
İnsanın içinden bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu demek geliyor.
Eren Enerji’nin A kapısında uzun süredir her Cuma seslerini duyurmak için eylem yapan, işten atılmış olan 14 işçinin sesine kimse kulak vermemektedir.
Sendikalı oldukları için işlerinden olan bu işçiler, sadece ekmeklerini tekrar kazanmak ve işe geri dönebilmek için eylem yapıyorlar ve seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Buna karşılık Eren Enerji yönetiminin işten atılmalara gösterdiği gerekçe ise işçilerin sendikalı olması değil, iş ahlakına uymayan tavır ve davranışlarıdır.
Eren Enerji yönetimi öylesine insancıl kişilerden meydana geliyor ki; iş ahlakına uymayan işçileri tazminatsız atmak yerine, tazminatlarını ödeyerek kapı önüne koyuyorlar.
Geçen yılda, daha önceden özelleştirilen ÇATES termik santralinde farklı işler atılmalar olmuştu.
Esas işte çalışan ama taşeron kadrosunda bulunan işçiler, ÇATES’in kadrosuna geçmek için eylem yaptılar ve 138 işçi kapının önüne bırakıldılar.
Bu işçiler seslerini yeterince duyuramadıkları, siyasiler tarafında gerektiği kadar desteklenmediği için işlerinden olmuşlardır.
Hem sağlıkları hem de emekleri sömürülen bütün işçilerin seslerinin duyurulmasına ihtiyaç vardır.
Biz yerel basın olarak yeterince etkili olamadık.
Ama FOX TV’nin ulusal bir yayın kuruluşu olarak etkili olacağı, geçmiş yayınlarınızdan da anlaşılmaktadır.
Sayın Fatih ve İsmail Beyler; Çatalağzı ve Muslu halkının acı feryatlarını ülke kamuoyuna duyurduğunuz için tekrar teşekkür ediyorum. Yukarıda yazdığım konuları da gündeme getireceğiniz ümidiyle başarılarınızın devamını diliyorum.
***
TTK’nın geleceği ve Zonguldak AKP Milletvekilleri
TTK’nın ruhsatının parçalanarak meclis komisyonunda kabul edildikten sonra, işletilmesinin ihale yoluyla özel kömür işletmelerine verilmesi konusunda AKP milletvekilleri net olarak açıklamalarda bulunmuyorlar.
Konu komisyonda kabul edildikten sonra Zonguldak’a gelen AKP Milletvekili Hüseyin Özbakır, karayolu tünellerinde fotoğraf verdi.
Zonguldak’ı tamamen gözden çıkarmışken; 15 yılda tamamlayamadıkları karayolu ve tünelleri, Özbakır’ın olduğu AKP heyetinde yer alan İl Başkanı Tosun’un dediğine göre, %80’nini 2018 yılı sonuna kadar ancak tamamlayacaklarmış.
Kamuoyu ayrı telden çalıyor, beyzadeler başka bir telden!
Yaşanan gelişmelerden sonra, bilhassa Özbakır sosyal medya da eleştiri yağmuruna tutuldu, TTK sorununu gündemden düşürmek için, birileri hemen buradan mağduriyet yaratmaya çalıştılar.
GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci Özbakır’la ilgili yalan söylemiş ve şövenistlik yapıyormuş.
Neymiş bazı AKP’liler ve maden işçileri de, sosyal medyada Özbakır’a sahip çıkıyormuş.
Özbakır’a sahip çıkanlar sakın TTK’nın sahalarında gözü olan maden şirketi sahipleri olmasın?!
Geçin bunları!
Torba Kanunda TTK ile ilgili 58.madde görüşülürken, Özbakır herhangi bir itirazda bulunmuş mu?
Yok!
Yalandan mağduriyet yaratmaya kalkmanın kimseye faydası olmaz.
Öte yandan AKP Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu ise komisyonda TTK’nın özelleştirmesini savunmadım derken, konu ile ilgili basına verdiği metinle kendini yalanlıyor.
Torba yasada TTK ile ilgili 58.madde görüşülürken yaptığı konuşmada, değişikliğin arkasında durduğu açıkça anlaşılıyor.
Çaturoğlu Şark kurnazlığı yapayım derken, kendi kazdığı kuyuya düşüyor!
AKP Zonguldak milletvekilleri, CHP Zonguldak milletvekilleriyle birlik olup, TTK ile ilgili değişiklik maddesini torba yasadan çıkarmak isteseler, inanın başarılı olurlardı.
Ancak AKP’li milletvekilleri tepeden, atama yoluyla geldikleri için, şimdi seslerini çıkaramıyor.
Ayrıca Devrek’in ağası Ulupınar’ın böyle sessiz kalmasını kamuoyu hiç anlamıyor.
Adam sanki konuda kaçmak için yurt dışına gitti ve adeta ruh oldu!
Sonuç olarak AKP’nin atanmış milletvekilleri sanki TTK işçilerinden ve onların ailelerinden oy almıyorlar da, kömür şirketi sahiplerinin verdiği oylarla Ankara’ya gidiyorlar!
***
Yazıyı tamamlamıştım ama bağlantılı bir konuya daha değinmek istiyorum.
TTK’nın özel sektöre peşkeş çekilmesine itiraz eden işçilerin ve Zonguldak Kömürspor taraftarlarının son maçta açmış olduğu pankartlar, siyasi olduğu gerekçesiyle emniyet güçleri tarafından toplandı.
Ölümü pahasına, ekmeğini kömürden çıkaran insanların TTK’nın göz göre göre peşkeş çekilmesine karşı çıkmaları, yaşamın olağan akışına uygundur ve siyasi bir davranış olarak nitelenmemelidir.
Zonguldak’tan yarın ayrılacak olan kamu görevlilerinin pankartları toplatarak, AKP’li siyasilerin isteklerine ve beklentilerine paralel hareket etmeleri, işte asıl siyasi olan davranış budur.