14 Kasım 2017 Salı

Menfaatçi Siyaset Görmese de Eren İşçileri Kazanacak!

Hakan hocam yazılarınızı takip ediyorduk her yazınızda ekmekleri için direnen Eren işçilerini neden görmüyor acaba dediğimiz bir anda öyle bir gördün ki bizi eline, emeğine, kalemine sağlık. Siz yazdıkça biz daha güçlüyüz bilesin hocam. Tam da dediğiniz gibi olacak hocam Eren işçileri kendilerine dayatılan açlık duvarını aşacak sermayeye uşaklık yapan işbirlikçilerini de yenecek. 

Sokakların birbirini kestiği doğal olarak temasların ve adımların da uygun ana denk düştüğünde birbirleri ile kesiştiği, bayırların dağların başına kıvrıla kıvrıla bir sarmal gibi yükseldiği, dağları bir bobine benzeyen kıyının en şahsına münhasır şehrinin yokluk ile bolluk, varlık ile hiçlik, kasvet ile parlaklık arası geçişleri bir panoramik toplum manzarasının önemli detaylarını ve hatlarını bize gösterir.
Öyle yi yokluğu karşısına alan ve yok olmaya karşı kendi öykülerini yazan nice koca yürekli insanın karşısına o bobine benzeyen dağların tepesinden baktığınızda her zaman şehrin önde gelen siyasi isimlerinin kol kola girip kurduğu barikatı görürsünüz.
Bir dahaki seçimde  milletvekilliği hayali kuran ya da en kötü bir belediye koltuğu isteyen bu sözde rakipler iş emekçinin, yoksulun hakkı devreye girdiğinde kol kola girip nasıl da dayanışma gösterirler görüyoruz. Öyle ki en ufak bir çıkışı yapmaları için mevcut oldukları konumdan daha yukarı çıkacaklarının bir garantisinin olması gerekir, yoksa ağızlarını bıçak açmaz.
Nasıl mı? Mesela TTK konusunda hepsi çıkıp birkaç kelam ederler. Çünkü TTK çalışanı ve emeklisi ile neredeyse bu şehrin nüfüsunu oluşturan her aileye bir şekilde değmiş bir kurumdur. Bu anlamda TTK konusu kalabalık bir taban ve yüksek oranda oy potansiyeli anlamına gelir ki bu da aradıkları sıçrayış için bulunmaz nimettir. O yüzden bu anlamda yaptıkları çıkışlar bir noktada baktıkları veya gece uykularında rüyasını gördükleri koltukların kapılarını aralayan itici güçtür. Yani dedikleri şey TTK işçilerinin menfaatinden çok kendi siyasi kariyerlerini perçinlemek içindir, stratejiktir.
Acımasız bir eleştiri mi? Yani ekmeğinin derdinde olan insanları siyasiler pek önemserler ve orada menfaat gözetmeksizin konuşurlar mı?
Mümkün değil… Şöylesini anlatayım. TTK üzerinde konuşmaları için gerekli tüm olanakları sağlar. Sonuç olarak bir devlet kurumudur, direnen işçiler yerine fonundan veya nüfuzundan yararlanacakları bir patronları yoktur. Ekmek derdine de ses çıkartmayıp sessiz kalınca onları önlerine katıp süpürecek bir kalabalıkla karşılaşmaları da doğaldır.  Yani söz ederlerse nasıl menfaat sağlayacaklarsa sessiz kalırlarsa da o kadar yerle yeksan olmaları kaçınılmazdır. İlişkileri ve siyasi kimliği ile uzlaşamayacakları bir sendikacıları da yoktur, bu yüzden elverişlidir.
Neyse ki maden işçisi kendi kaderini kimsenin kar zarar hesaplarına bırakmayacak kadar kahramanca yazdı. İşten nemalanmak isteyenler de oldukları yerde çakıldılar kaldılar, pek sevdikleri sendikacıları da öyle…
Gene de ikna olmadıysanız şu hatırlatmayı yapmakta fayda var. Eren kapısında kendi destanlarını yazan işçilerin siyasilerin konusunun içine dahil olmamaları nedendir? Çünkü on binlerce oy deposu değildirler, hatta iyi ilişkiler kurarlarsa patronları siyasiler için daha sağlıklı bir kaynaktır, sendikaları ise direngendir.. Zira Eren’in menfaat ortaklığını yapmanın getireceği oy Eren kapısında direnen işçilerin toplamından daha fazladır….
Yani siyasilerin açıklama yarışına girdikleri TTK işçileri kadar mücadelelerinde haklı olsalar da tek kabahatleri o kadar kalabalık olmamaları; ne acı…
Yani iş işçilerin haklılıklarında değil bizim siyasiler için, desteklerinin veya çekimserliklerinin kendilerine ne kazandıracaklarında… Vicdanlarıyla hareket etmezler o yüzden, ya da haklı haksız gütmezler; makamlarına bakıp ona göre konuşurlar… O yüzden ya hep beraber görürler bir mücadeleyi ya da hiç biri çıtını çıkartmaz, danışıklı dövüşürler…
Eren İşçileri TTK kapısında iş kardeşleri için ellerinden gelenin fazlasını yaptı. Bu sebeple TTK işçilerinin de bir dayanışma hattı örmeleri, Eren işçilerinin yanında konumlanması gerekir.
Bilmem kaç tane rakip-düşman siyasi yan yana durabiliyorsa, binlerce kardeş bunu neden yapamasın? Farklı olarak sonunda kazanan bir kişi değil bir sınıf olacak ne de olsa….
Hem şehirde bobinler gibi sarılmış yollara enerji taşıyan da emeğini döküp alın teriyle ekmeğini kazananlar… Birisi yer altında birinisi yer üstünde ama sınıfları aynı yerde…
Daha önce de demiştim… İyiler kazanacak!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder